Fyodor Dostoyevski, 143 yıl önce hayatını kaybetti. Sadece yaşadığı toplumda değil, diğer milletleri de yazdıklarıyla derinden etkileyen bir yazı ustasıdır kendisi. Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler, Beyaz Geceler, Budala, Delikanlı, Ölüler Evinden Anılar gibi yapıtları dünya edebiyatına kazandırdı. Çar’a karşı isyan etti, kürek mahkumu olarak Sibirya’ya sürgün edildi. Yetmedi; idama mahkum edildi. Ama son anda kurtuldu.
Ölümünün 143’üncü yılında hazırladığımız Dostoyevski dosyasını okuyalım.
Büyük yazar Fyodor Dostoyevski, doktor bir babanın oğlu olarak, 11 Kasım 1821’de Moskova’da doğdu. Çocukluğunu Moskova’daki Marya Hastanesi’nin bir lojmanında, zorba ve alkolik bir baba ile hasta bir anne arasında geçirdi.
Küçük yaştan itibaren edebiyatla ilgilenmeye başladı ve Puşkin, Goethe, Cervantes gibi yazarlarla tanıştı. 1837’de annesini kaybetti ve ertesi yıl St. Petersburg’daki Askerî Mühendislik Okulu’na gönderildi.
Babasının ani ve şüpheli ölüm ini burada aldı. Bu kayıp üzerine bunalıma giren Dostoyevski, 1839 yılında ilk sara nöbetini geçirdi.
1844’te edebiyatla daha yakından ilgilenebilmek için askerlik mesleğinden istifa etti. 1846’da ilk romanı İnsancıklar yayınlandı ve edebiyat çevrelerinde büyük ilgiyle karşılandı.
İdama mahkum edildi
Ne var ki ardından gelen çalışmaları Öteki, Ev Sahibesi, Beyaz Geceler aynı başarıyı sağlayamadı ve ilk romanında kendisine destek veren ünlü eleştirmen Belinski’nin alaylarına hedef oldu.
Aşırı duyarlı ve sinirli bir kişiliğe sahip olan Dostoyevski, bunun üzerine ruhsal çöküntü yaşayarak hastalandı.
1849’da Çar I. Nikola’nın baskıcı yönetimine karşı faaliyetlerinden dolayı tutuklandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. İnfazın uygulanmasına dakikalar kala, cezası Sibirya’da dört yıl kürek mahkûmiyetine çevrildi.
Mutlu bir evlilik
Hapiste okumasına izin verilen tek eser İncil’di. Bu süre boyunca etrafını kuşatan, horlanan ve ezilen kesimi yakından tanıma fırsatı buldu.
1854’te serbest bırakıldıktan sonra Semiapalatinsk’te zorunlu kışla hizmetine gönderildi ve subaylığa kadar yükseldi.
1857’de yoksul ve dul Marya Dimitriyevna İsayeva ile kendisine mutluluk getirmeyen bir evlilik yaptı.
Edebiyata dönüşü Amcanın Rüyası isimli, mizah öğeleri barındıran Gogolvari öyküyle oldu. Aynı yıl yayınladığı kısa romanı Stepançikovo Köyü ve Sakinleri de istediği ilgiyi göremedi.
1860’ta tefrika edilen ve toplum dışına itilmiş kişilerin anlatıldığı Ölü Bir Evden Hatıralar ile kendini edebiyat çevrelerine tekrar kabul ettirdi.
Sayfa: 660
Ünlü yazarlardan destek gördü
Tolstoy ve Turgenyev’in övdüğü eser Sibirya’daki mahkûmiyetinden derin izler taşıyordu. 1861’de ağabeyiyle birlikte Vrenja (Zaman) adlı dergiyi çıkarmaya başladı.
Bu dergide Batı karşıtı Slavcı düşüncelerini savunduğu tartışma yazıları yayınladı. Ardından, eleştirmenlerin sert tepkilerine sebep olan fakat okur tarafından beğeniyle karşılanan Ezilmiş ve Aşağılanmışlar yayınlandı.
Yoğun çalışma temposu nedeniyle sağlığı bozulan Dostoyevski, doktorunun tavsiyesi üzerine 1862’de hayalini kurduğu Avrupa seyahatine çıktı.
Fransa, İngiltere ve İtalya’yı kapsayan bu kısa gezinin ardından, 1863’te Batı kültürünü eleştirdiği Yaz İzlenimleri Üzerine Kış Notları’nı kaleme aldı. Aynı yıl yayınlanan bir yazı sebebiyle dergisi kapatılınca yeniden mali krize sürüklendi.
Sayfa: 212
Maddi sorunlarla boğuştu
Maddi sıkıntılarından kurtulma umuduyla Almanya, Wiesbaden’e kumar oynamaya ve bir süredir ilişki yaşadığı Polina Suslova ile buluşmaya gitti. Birkaç yıl sonra yayınladığı Kumarbaz, bu dönemde yaşadığı büyük yıkımları anlatır
. 1864’te Rusya’ya döndükten sonra ağabeyiyle Epoha (Çağ) adında yeni bir dergi çıkardı ve Yeraltından Notlar’ı burada tefrika etmeye başladı. Aynı yıl karısını ve ağabeyini kaybetti.
Çok okunan yapıtlar yazdı, ikinci defa evlendi
Bunu izleyen on yıl boyunca Dostoyevski, art arda Suç ve Ceze, Kumarbaz, Budala, Cinler, Delikanlı gibi başyapıtlarını kaleme aldı. Sürekli borç baskısı altında yaşayan ve alacaklıları tarafından sıkıştırılan yazar, daha hızlı çalışmak için işe aldığı yirmi yaşındaki sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina’yla, karısının ölümünden üç yıl sonra, 1867’de evlendi.
Bu evlilikten doğan kızı üç aylıkken ölünce derin bir sarsıntı yaşadı ve deliliğin eşiğine kadar sürüklendi. Bu dönemde yoksulluk, sara nöbetleri ve kumar tutkusuyla boğuştu. 1874’te solunum yetmezliği tedavisi için bir süreliğine Almanya’ya gitti.
Sayfa: 1002
Dostoyevski öldü
1880’de Puşkin anıtının açılışında konuşma yapmak üzere Moskova’ya davet edildi; konuşması hem halk üzerinde hem de edebiyat çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Yazarlık hayatı boyunca işlediği önemli temaları bir araya getirdiği
Karamazov Kardeşler’i ölümüne üç ay kala tamamladı. Dostoyevski, 9 Şubat 1881’de St. Petersburg’da hayatını kaybetti. Kalabalık bir halk kitlesinin katıldığı cenaze töreninin ardından, Tikhvin Mezarlığı’na defnedildi.
Kitap sayfası için iletişim: